Eğlenme arzumuz var, isteğimiz dışında geldiğimiz dünyada yaşadığımızı hissedebilmek için. Yaşamak göreve dönüştüğünde sıradanlık yormuyor mu sizi de? Avuçlarda parmak yoran ekranla bütünleşmeler, kırmızı minik kalpler, mavi tıklar? Eskiden anıya dönüşen anlamlı zamanlar varmış. Uzun yazıları okumak, saatlerce bir seyre dalmak, sessizliği bile kıymetli olan sohbetler varmış. Merak güzelmiş. Şimdi hızla akan günlerin birinde yüzlerce kişiyi 3 saat bir hikayeyle baş başa bırakmak büyük cesaret. Bunu defalarca başarmak, eskinin çok da kaybolmadığını gösterdiği için memnumun. Gerçi dayanamayıp çantadan telefonunu çıkaranlar, o an seyri bırakıp sosyal medyasına yüklemek için gizlice video çekenler, tam yanımda of pof diye söylenerek sıkılanlar da oluyor ama önemsemek istemiyorum.
Ben aylarca hasret
kaldığım bir şölenin seyircisiyim. Karşımda atan her bir kalbin, dökülen alın
terinin takdircisiyim. Şarkılarla, danslarla, muhteşem bir dekorda, makyaj,
kostümleriyle ve karakterini tepeden tırnağa yaratan oyuncularla bir masalın
içindeyim. Belki benden önce başkaları da benzetmiştir, Tim Burton filmi izler gibiyim. Çirkin
ya da kötü görünmekten çekinmeyen, insansızlaşan oyuncuların başarısı bu.
Karakterinin duygularını taklit etmeyen, kendini korumaya çalışmadan,
karakterin kendisi olabilen oyuncuların başarısı bu. Kelimeleri, ağızlarından
çıkarken, karşısındakini de gerçekten dinliyor. O an kendi repliğini düşünme
haliyle oradan kaybolmuyor. Biri konuşurken, diğerine bakıyorum çünkü ben,
nerede diye. Tiyatro sahnesinde her bir oyuncunun bir şeyleri söyleyişinde,
susmasında ve ufacık bir bakışında bile afrodizyak etkisi ortaya çıkabilir, çıkıyor da.
Ülkemizde, müzikal komedinin ilk yazarlarından Musahipzade Celal’in 1914 yılında kaleme aldığı “İstanbul Efendisi” oyununu, Engin Alkan rejisiyle seyretme şansına sahip oldu Antalya seyircisi. Hem de kocaman, yepyeni bir tiyatro salonunda. İlk gün, 650 kişilik koltuklarda yer kalmadığı için basamaklardan birinde oturarak seyrettim. İkincisinde, bu kez en önden, ilk günde doyamadığım zevki yeniden yaşadım. Şu an yazarken bile şarkılardan birini dinliyorum: "Gönlüm seher yeli gibi daldan dala essem diyor..." Afet’in sesi çınlıyor odamda. Sahnenin bir ucundan diğerine süzülüyor. Savleti Efendi, kızına münasip bir damat bulmak için yıldızlardan, perilerden cevap arıyor. Öyle işte o zamanlar, Lale Devri sonrası tüm etnik ve toplumsal unsurlar hikayede bizi gülümsetiyor, düşündürüyor. Aşk ise, yine aşk. Kavuşamayınca daha büyük. Şarkılarla daha güzel aşk. Esma ve Safi Çelebi, Dilâver ve Dilâram kavuşsun, babası, oğlu İrfan’ı şefkatle kucaklasın istiyorum. Hacı Mimi’nin, Ferhat Ağa’nın, Feraset’in, Çarşı esnafının hal ve durumlarına gülümserken, Fidan’ın şarkısında ben neden ağlıyorum? “Gamzedeyim deva bulmam”
İrfan’ın karıştırdığı, çözülmeyi bekleyen yıldızlar altında seyirci eğleniyor, oyuncu sahnede eğleniyor. Renklerin cümbüşüyle dinleniyor ruhlarımız, eller acısa da alkıştan, iyi ki diyorum, iyi ki kavuştuk yeniden kaliteye, bu güzel şehrin tiyatrosunda.
ANTALYA BUYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
ŞEHİR TİYATROLARI
GENEL SANAT YÖNETMENİ. MEHMET ÖZGÜR
2022-2023
"Müzikal Komedi"
İSTANBUL EFENDİSİ
YAZAN. MUSAHİPZADE CELAL
YÖNETEN. ENGİN ALKAN
Proje Başkanı. ŞEBNEM YURTTUTAN KARA
Dekor Tasarım: K. BARIŞ DİNÇEL
Kostum Tasarım: H. DUYGU TÜRKEKUL
Işık Tasanm: A. CEM YILMAZER
Koreograft: SENEM OLUZ
Yönetmen Yardıması: PINAR YILDIRIM
Reji Asistant: ŞÜKRÜ MASAT
Sahne Yöneticisi: IKBAL KIZILKAYA
Baş Dekorator: NURULLAH UZUN
Oyuncular: MEHMET ÖZGÜR / OSMAN KOT,
HASİBE AYGÜL ÖZGÜR, BERK YÜCESİR, YUNUS DERLİ, ÇAĞATAY ÇANTA, ÇİĞDEM KARACA,
SENCAN TÜRKMEN, DUYGU HATUNOĞLU ÜNAL, ANIL ŞEREFLİOĞLU, DEMET VURANOĞLU, SELİM TURGAY
DELİ, ADİL ŞAHİN, ÇAĞDAŞ ÇOBANOĞLU, ÖMER ÖZNAZ, İNANÇ TARTAN, MEHMET DÖNMEZER
Müzisyenler: MUSTAFA ALTINAY / MÜZİK ŞEFİ, ALI TUNCAY, HÜSEYİN KOLLEZ, BATUHAN
GÜRGEN, ONUR SAĞLAM, SINAN CAN SARI, TEVFİK SEMA, LEVENT YILDIRIM
Kondo Bale: HAKAN ÖZEN, AHMET
KAYAARASI, AHMET PIRSELİMOĞLU, EFECAN AKKUŞ, ALİ ERYILMAZ, MURAT ERKAN, DOĞUKAN
YEŞİL, YAREN ÇAVDUR, CEYDA ARZIMAN, ŞİMAL KEPÇELİ, NAZLI ÇALIŞKAN, ELİF NISA
GAPAYLAR, AYŞE ÖZİL GÖNCÜ, ELİF KESKINER
Peruka: REFİK YERLİTAŞ