Yüz koca sene geçse üzerinden bıraktığınız
hangi iz adınızı yaşatır ?
Herkes bilir eserinizi belki isminizin
bile önündedir.
Nakış nakış, ince ince ve güzel aklının
düşündükleriyle resmini bitirdiğinde,
ressamın gördüğü, bizim gördüğümüz de
değildir üstelik.
O ÖPÜŞ .....
Ne zaman Klimt' in "The Kiss" resmine baksam,
şefkatin, sevginin, tutkunun, erotizmin ve aşkın tüm halini görürüm. Gerçek dünyada hepsi bir ilişkinin "var" ları olsa keşke.
şefkatin, sevginin, tutkunun, erotizmin ve aşkın tüm halini görürüm. Gerçek dünyada hepsi bir ilişkinin "var" ları olsa keşke.
Ancak bir resim hissettirir işte !
Bir başkası için hissettirdiği, kendi
içinde, o an sığ denizinde yüzenlerdir, o kadardır sadece ...
En basit anlamı, en yalın kelimelerinden
dinlesem,
resimdeki adamın esmerliği gibi teni yakan bir tonu vardır
sesinin, dudaklarından
değip geçen,
hani aşık olunca gönlün tatlı bir
sızlaması vardır, saç telinden ayak ucuna uzanır ...
Öyle dokunur kadının beyaz, bembeyaz
yanağına.
Sevgili sarılmış, elleri boynunda,
saçında, yüzünde ...
Klimt, zamanı "yok",
"AŞK" ı sonsuz kılmış,
yalnız bir öpücükle.
Ve daha neler yazdırır ...
Arzu
12/ 07/ 2012 00:58 Perşembe
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder