29 Eylül 2017 Cuma

​Cesur kadınlara

26-05-2017
M.Ö. 411’de Atinalılar ve Spartalılar arasında süren savaşa isyan eden kadınlar kendilerini manastıra kapatırlar. Erkekleri barışa ikna etmek ve ülke yönetimini ele geçirmek için yatak odalarında kararlı ve yeminli bir greve giderler.
Günümüzden 2500 sene önce, tiyatroda komedinin ve feminist eserlerin öncüsü olan Aristofanes şu günleri uzaktan izlese ve hala sahnede alkışlanan eserleriyle gurur duyabilseydi. Gerçi duyduğu gurur kısa zamanda hüzne dönüşebilirdi. Çünkü onun kalemiyle insanlığa anlatmak istediği olumsuzluklar hala hüküm sürüyor. 
Maalesef!
Antalya Devlet Tiyatrosu sahnesinde festival nedeniyle konuk olan tüm oyunları izliyorum bu sene. Size de keyifle anlatmak istiyorum uzun uzun ama… 
Oyuna emek veren her ismi tek tek yazamasam da, ayakta dakikalarca alkışladığımız, emin olun ki tüm ekiptir.
Çarşamba akşamı, Sivas Devlet Tiyatrosu sanatçılarının başarılı oyunculukları ile gülmekten ve gururdan gözlerimizden yaşlar geldi. 5 kadın oyuncunun el çabukluğu ile aksesuar değişikliği yaparak erkek rollerini de canlandırmaları müthişti. Ses tonları ve vücut dilleri kadından erkeğe saniyelik sürelerle değişirken sık sık alkışladık onları. Bu nedenle bu beş ismi unutmamak ve tüm çalışmalarını takip etmek üzere hafızama kazıyorum: Filiz Demiralp, Begüm Atak, Filiz Uysal, Göksu Girişken, Neyra Karaböcü.
Sabahattin Eyüboğlu ve Azra Erhat çevirisiyle günümüze ulaşan Lysistrata’nın metnini düzenleyen ve bu şahane oyunu yöneten Barış Erdenk, bugüne kadar sahnelenen ‘Lysistrata’ temsillerine, güçlü vizyonuyla yepyeni bir yorum kazandırmış.
Lysistrata’nın dekorunu tasarlayan Hasan Yavuz, kostümlerde dünü ve bugünü yansıtan Funda Karasaç harikalar yaratmışlar. Bir an bile oyundan kopmadık izlerken. Oyuncuların dansları, sesleri, şarkılar…
“Şu da, şöyle olsaymış…” diyebileceğimiz hiçbir eksik ve hata yoktu. 
Oyunun koreografisini hazırlayan, ayrıca zeka ve mizahla süslü şarkı sözlerini yazan Sibel Erdenk, sahneden ruhumuza işleyen enerjinin mimarıydı. Testesteron şarkısını oyuncuların dansı ve yorumuyla dinlemelisiniz! Bestelerin sahibi E. Serdar Kurutçu’yu da bu nedenle tebrik etmek isterim. Müzik oyunun her şeyi…
Ve tabii ki orkestradaki isimler Şafak Öztürk, Emre Emlak, İsmail Öztürk ve Burak Seçgin gizli kahramanlardı. 
Oyun çıkışı dilimde oyunun şarkıları ve ruhumda "Yaşanacak ne varsa yarısı bizim” diyen o güçlü kadınların başkaldırışını diriltiyordum, edilgen hallerimize inat:
"Hamurum böyle benim bu böylece bilinsin, güçlü cesur kadınlar şarkısını söylesin."


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder