05-04-2017
Nisan ayına özel sıcak bir pazar gününde, güzel yürekli bir babanın, kızı Nisan’a yazdığı mektubu dinledik yüzlerce edebiyat sever, aynı anda. Mektup yazmanın en naif, en samimi haline tanık olduk. Her cümlede gözlerimin yaşlarla dolması, babasına düşkün kız çocuklarından biri olduğum içindi. Biz de mektuplaşırdık üniversite yıllarında, İstanbul Antalya arasında. O günleri anımsadım.
***
Enver Aysever ‘Mırıldandıklarım Haykırdıklarım’ isimli tek kişilik gösterisini, onu dinlemeye gelen Antalyalı sevenleriyle birlikte gerçekleştirdi. Gülümseyen, duygulanan ve bolca alkışlayan ve ilk beş dakika içinde, birbirini tanıyan kalabalık bir sohbet grubuyduk adeta. Aysever samimiyeti, izleyicileri gösterisine dahil etmesi ve açık sözlülüğüyle çok tatlıydı. Kalemine ve zekasına hayrandım ama bu kadar komik olduğunu bilmiyordum. Cesur sorularında ve hazır cevaplığında saklı esprilerine çok güldüm.
Özellikle 1980'li ve 1990’lı yıllarda geçen anıları, benim de çocukluk dönemimden iz bırakan tüm güzelliklere sahipti. O günlerin ekonomik koşulları, edebiyat dünyası ve siyasi arenası…
***
Gösterisinde bizimle paylaştığı anılarında, komşusu Suna Pekuysal, Halit Akçatepe, Savaş Dinçel gibi usta isimlerle paylaştığı hepimizin yüreğine dokunan hikayeler dinledik. Öyle güzel anılar biriktirmiş ki henüz genç yaşında. Metin Akpınar, Aydın Boysan, Zekeriya Beyaz…
35 yıl sonra Atilla İlhan’a tiyatro izletmeyi nasıl başardığını anlatırken salonun coşkusu görülmeye değerdi.
‘Hababam Sınıfı’ eserinin değerli sahibi Rıfat Ilgaz ile ilgili anlattıkları hepimizin canını acıttı. Ülkemizin en değerli isimlerine yaşatılanlar hangi vicdanı sızlatmaz ki?
***
Enver Aysever ‘Mırıldandıklarım Haykırdıklarım’ isimli tek kişilik gösterisini, onu dinlemeye gelen Antalyalı sevenleriyle birlikte gerçekleştirdi. Gülümseyen, duygulanan ve bolca alkışlayan ve ilk beş dakika içinde, birbirini tanıyan kalabalık bir sohbet grubuyduk adeta. Aysever samimiyeti, izleyicileri gösterisine dahil etmesi ve açık sözlülüğüyle çok tatlıydı. Kalemine ve zekasına hayrandım ama bu kadar komik olduğunu bilmiyordum. Cesur sorularında ve hazır cevaplığında saklı esprilerine çok güldüm.
Özellikle 1980'li ve 1990’lı yıllarda geçen anıları, benim de çocukluk dönemimden iz bırakan tüm güzelliklere sahipti. O günlerin ekonomik koşulları, edebiyat dünyası ve siyasi arenası…
***
Gösterisinde bizimle paylaştığı anılarında, komşusu Suna Pekuysal, Halit Akçatepe, Savaş Dinçel gibi usta isimlerle paylaştığı hepimizin yüreğine dokunan hikayeler dinledik. Öyle güzel anılar biriktirmiş ki henüz genç yaşında. Metin Akpınar, Aydın Boysan, Zekeriya Beyaz…
35 yıl sonra Atilla İlhan’a tiyatro izletmeyi nasıl başardığını anlatırken salonun coşkusu görülmeye değerdi.
‘Hababam Sınıfı’ eserinin değerli sahibi Rıfat Ilgaz ile ilgili anlattıkları hepimizin canını acıttı. Ülkemizin en değerli isimlerine yaşatılanlar hangi vicdanı sızlatmaz ki?
***
Enver Aysever ‘in son kitabı ‘Gece Bekçisi’nin Rüyası’nı okuyorum. Farklı, denenmemiş ve çarpıcı bir tarzla kaleme aldığı romanıyla ilgili söyleşimizi de yakında bu sayfada okuyabilirsiniz.
Sevgili Enver Aysever’i yakından tanıdığım için çok mutluyum. Özlediğimiz programı ‘Aykırı Sorular’ı yeniden ekranlarda görebilsek keşke. Onu, yeniden ekranda görmeyi dileyen sadece ben değilim. İmza sırasında ve söyleşimiz süresince yanına gelip onunla sohbet eden tüm sevenleri aynı dileği tekrarladı. Sevilen, saygı duyulan ve takdir edilen özel bir yazarla aynı çağda yaşamanın gururunu hissetmek ne güzel.
Edebiyatı seven insanlar iyidir, iyi hissettirir. Bir de bu konuda yetenekliyse…
Enver Aysever ‘in son kitabı ‘Gece Bekçisi’nin Rüyası’nı okuyorum. Farklı, denenmemiş ve çarpıcı bir tarzla kaleme aldığı romanıyla ilgili söyleşimizi de yakında bu sayfada okuyabilirsiniz.
Sevgili Enver Aysever’i yakından tanıdığım için çok mutluyum. Özlediğimiz programı ‘Aykırı Sorular’ı yeniden ekranlarda görebilsek keşke. Onu, yeniden ekranda görmeyi dileyen sadece ben değilim. İmza sırasında ve söyleşimiz süresince yanına gelip onunla sohbet eden tüm sevenleri aynı dileği tekrarladı. Sevilen, saygı duyulan ve takdir edilen özel bir yazarla aynı çağda yaşamanın gururunu hissetmek ne güzel.
Edebiyatı seven insanlar iyidir, iyi hissettirir. Bir de bu konuda yetenekliyse…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder