21-04-2017
Ben onun ismini ilk kez 14 yaşımdayken öğrendim. Antalya Devlet Tiyatrosu’nda ‘Geyikler Lanetler’ 1994 yılında sahnelendiğinde, nefesimi kesen bir oyun izlemiştim. Oyunun yazarıydı o. Sonra şiirlerine vuruldum, kitaplarını, hikayeciliğini sevdim.
2002 yılında ‘Yüksek Topuklar’ yayınlandığında Beyoğlu Ada Kültür’ de imza günü düzenlenmişti. Kapıdan içeri girip bana doğru yaklaştı. Çünkü o an, kitap bölümünde çalıştığım halde, bir dakikalığına kasada durmam gerekiyordu. Murathan Mungan, evet…
Kapıdan içeri girdi, tüm karizmasıyla…
Kasaya doğru geldi, siyahlar içinde, ilk görüşte aşık olabileceğim adam…
Bana bakıp güneş gözlüğünü çıkarırken mağaza müdürünün ismini söyleyerek
“Levent Bey burada mı?” diye sordu.
“Evet “ diyebildim. Sonra alt katta, imza kuyruğu bitene kadar onu izledim. Aylar sonra başka bir gün, kitap alışverişine geldiğinde, aradığı kitabı bulup gururla teslim ettim.
Aradan yıllar geçti ve ben onun kitaplarını okumayı bıraktım. Neden bilmiyorum. Yine de çok etkilendiğim şiirleri var. Zaman zaman elime alıp 30 sayfa okuduktan sonra dinlendiğim ‘Şairin Romanı’nı ise henüz bitiremedim.
2002 yılında ‘Yüksek Topuklar’ yayınlandığında Beyoğlu Ada Kültür’ de imza günü düzenlenmişti. Kapıdan içeri girip bana doğru yaklaştı. Çünkü o an, kitap bölümünde çalıştığım halde, bir dakikalığına kasada durmam gerekiyordu. Murathan Mungan, evet…
Kapıdan içeri girdi, tüm karizmasıyla…
Kasaya doğru geldi, siyahlar içinde, ilk görüşte aşık olabileceğim adam…
Bana bakıp güneş gözlüğünü çıkarırken mağaza müdürünün ismini söyleyerek
“Levent Bey burada mı?” diye sordu.
“Evet “ diyebildim. Sonra alt katta, imza kuyruğu bitene kadar onu izledim. Aylar sonra başka bir gün, kitap alışverişine geldiğinde, aradığı kitabı bulup gururla teslim ettim.
Aradan yıllar geçti ve ben onun kitaplarını okumayı bıraktım. Neden bilmiyorum. Yine de çok etkilendiğim şiirleri var. Zaman zaman elime alıp 30 sayfa okuduktan sonra dinlendiğim ‘Şairin Romanı’nı ise henüz bitiremedim.
O, kelimeleri kullanışı ve çekiciliğiyle gerçekten de ‘ilk görüşte aşık olabileceğim adam’ ve ben böyle platonik aşkların kalbimdeki varlığını seviyorum. Orada, sadece ben hissetmek istedikçe çarpan, minik bir kuşun kanadı gibi aşklarım. Zamansız, eskimeyen ve ruhumu besleyen heyecanlarım…
Kristal kafeslerde koruduğum düşlerim…
Ama ne olur bir okuyun da hak verin bana, aşağıda sizinle satırlarını paylaştığım kelimelerde nasıl çarpmasın kalbim?
‘Zaman nasıl akıp gidiyor, insanlar maskelerini ne çok seviyor, Yıllarca bir yalanla bir ömür geçiyor da hiç kimse yok bir tek günü sonuna kadar yaşamaya. Mecbursun yalnızlığa.
Oysa sevgili, bir tek sevgili
Nasıl değiştirir dünyanın gerçeğini…’ (Sevgili )
***
‘Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim ‘ (Yalnız Bir Opera)
***
İyi ki doğdun Murathan Mungan.
Beni bekleyen hikayelerin var, okumayı ihmal ettiğim, yarına mühürlediğim. Özür…
Kristal kafeslerde koruduğum düşlerim…
Ama ne olur bir okuyun da hak verin bana, aşağıda sizinle satırlarını paylaştığım kelimelerde nasıl çarpmasın kalbim?
‘Zaman nasıl akıp gidiyor, insanlar maskelerini ne çok seviyor, Yıllarca bir yalanla bir ömür geçiyor da hiç kimse yok bir tek günü sonuna kadar yaşamaya. Mecbursun yalnızlığa.
Oysa sevgili, bir tek sevgili
Nasıl değiştirir dünyanın gerçeğini…’ (Sevgili )
***
‘Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
oysa bilmediğin bir şey vardı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim ‘ (Yalnız Bir Opera)
***
İyi ki doğdun Murathan Mungan.
Beni bekleyen hikayelerin var, okumayı ihmal ettiğim, yarına mühürlediğim. Özür…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder