​Şehir Efsaneleri

14-02-2017

Ünlülerin hayatı ve onların hakkında anlatılan her şey gizemini korumak zorundaydı eskiden. Halamdan biliyorum, “Hafta Sonu” gazetelerini alır, arşivlerdi. O gazetelerde okuduğum “Gölge Adam” yazıları gerçek olmaktan uzak adeta efsane niteliğinde, “yok canım artık” dedirten hikayelerdi. Şimdi öyle mi? Yeteneğinden ziyade, bir şekilde meşhur olmuş isimlerin hayatı, sosyal ağlarla zaten ortada. Ama bir de saçma sapan bilgi kirliliğinden uzak, gerçek sanatçılar var, merak ettiğimiz ve ilham aldığımız. Onlar hakkında bilmek istediklerimizi, ancak hatıra ve otobiyografi kitaplarından öğrenebiliyoruz. Başarılı insanların biyografilerinin, özelikle genç yaşlarda bol bol okunması gerektiğini savunurum her zaman. Sadece bir cümle bile, hayata bakış açımızı değiştirebilir. 

Geçen akşam bir dizi izledim. Çok uzun değil, 20 dakika civarı süresi var. Bir İngiliz kanalı olan, Sky Arts 19 Ocak’ta yayınlamış. İsmi, “Urban Myths” olan bu dizi 7 bölüm olarak planlanmış. Dizi, her bir bölümde, ünlü isimler hakkında anlatılan ancak doğruluğu kanıtlanmasa da merak uyandıran hikayeleri konu alıyor. 
Benim izlediğim bölüm, Eddie Marsan’ın canlandırdığı Bob Dylan’ın arkadaşı Dave Stewart’ı ziyaret etmek için çıktığı yolculuk sonrasında, bir evin kapısını çalışıyla başlıyor. Bölüm sonunda, aklımda kalan Bob Dylan’ın sözleri ve plağını imzalarken Dave’in ona, şaşkın ve hayran bakışıydı. Tabii o Dave, hangi Dave’di söyleyemem. Bob Dylan şarkılarını seviyorsanız, bence izlemelisiniz. 
David Threlfall’ın canlandıracağı Samuel Beckett’in bir hikayesinin anlatılacağı bölümü izlemek istiyorum en çok. Dizinin diğer bölümlerinde Muhammed Ali, The Sex Pistols, Hitler, Salvador Dali, Alice Cooper, Cary Grant, Timothy Leary, Elizabeth Taylor, Marlon Brando ve Michael Jackson hakkında anlatılan hikayeler, birbirinden değerli oyuncular tarafından canlandırılacak.