16 Ağustos 2017 Çarşamba

​Bana siyahını anlat

20-05-2017

“Umut her daim vardır.” demiş Socrates. Nefes almaya devam ettiğimiz sürece her durumun kurtarıcısı bu büyük his değil midir? En çaresiz anda bile gösterir kendini, ne güzeldir. Belki biz hep kötüyü, olumsuzu görmeye alışkın olduğumuzdan onun varlığını geç fark ederiz ama o hep oradadır. 

“Bana siyahını anlat, seni bembeyaz bahçende gezdireyim.” dese bir dost ve dualiteyi tüm çıplaklığıyla önünüze serse, hangisini seçersiniz? İyimserliği mi, kötümser kalmayı mı? Kötümser kalmak hiçbir şeyi kendiliğinden toz pembe yıldızlarla süslemez. Oysa iyimser kalmayı başarabilince, ruh düşünceye uyum sağlar ve hisler güzelleşir. Belki de dualite yok edilmelidir, kim bilir. Tabii ki her şeyin bir zıttı olduğuna inanmak da bir seçimdir. Bazen iyi bazen kötülerle karşılaşırız hayatta, doğru ama … Ya o karşılaştığımız her anın iyi ya da kötü olduğuna karar vermek yerine, olduğu gibi kabul etsek neler olur?

Hayata hep olumsuz tarafından bakmayı kendine görev edinmiş biri, dert dediğini kendinden çıkıp anlatsa ve bambaşka bir gözle görse, değişecek her şey. Çünkü onun hüzün sebebi bir başkasının şükrettiği olabilir. Yine de her kişi biricik yaşar acısını, sevincini. Sanır ki en büyük acı onda ve sonsuza kadar sürecek. Böyle zamanlarda siyahı ve beyazı ayırmak yerine, olduğu gibi tüm renkleri kabul etmeyi öğrenmeli. Zaman zaman şöyle bir his, sizin benliğinizi de kaplamaz mı: Sanki siyahların içinde, bizi olması gereken en gerçek ve mükemmel an’a taşıyan bir sihir var gibidir. Sebepli sebepsiz ağlamak, ardından gelecek gülüşleri müjdeler. İşte tam o anlarda tüm renkler birleşir. Dualitenin zihindeki egemenliğini kırar ufacık bir umut, başka bir ses, yeni bir bakış… Hüzün ile neşe birleşir, iyi ile kötü kaynaşır, sıcak ve soğuk dokunur tene, yakmadan, üşütmeden…
Her şey zıddıyla var olduğunu bize anlatmaya çalışsa da, doğanın tam kalbinde yaşanan kabulleniş bambaşkadır. Kavgası yoktur ağacın geçmişiyle, düşüyle. O sadece vardır, duruşuyla şereflendirir zamanı. Biz insanoğlu ise; hep daha fazlasının peşinde…
Bundandır siyahınızı anlatınca, dinleyenin size beyazı kolaylıkla sunması. Çünkü şifa derdin kaynağında gizlidir ve aynı bakışta ısrarlıysa zihin, çaresi için yönünü değiştirmesi yeter. Güzellik, gören gözün niyetindedir, olduğu gibi saf ve sade…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder