10-02-2017
Hayat sürprizlerle dolu sanıyoruz ama kadere inanıyorsak, her şeyin bir sebebi var. Seçimlerimizin bedelini yaşıyoruz oysa, iyi ya da kötü. Bu bedel bizi iyi ve güzel sonuçlara da kavuşturabiliyor sonunda. Önemli olan bakış açımızı nasıl yönelttiğimiz. Gündelik hayat içinde, iletişim halinde olduğumuz insanlardan duyduğumuz sözleri kişisel algılamamak, mutluluğumuz için en önemli kabullenişlerden biri olmalı. Böyle diyor Don Miguel Ruiz kitaplarında. “Ustaca Sevmek” ve “Dört Anlaşma” kitaplarında, hayatın gerçeğini, yaşamı basit ve mutlu yaşamanın yollarını anlatan yazar, “Beşinci Anlaşma”isimli kitabında, kuşku duymanın öneminden bahsediyor. Kuşku duymalıyız diyor, duyduğumuz her sözden. Bize söylenen, bizi anlattığı sanılan tariflere körü körüne inanmamalıyız, çünkü etrafımızdaki herkes, dünyaya kendi pencerelerinden baktığı gibi, bize de kendi ön yargılarıyla bakar.
Ötesi Yayıncılık tarafından 2014 yılında yayınlanan “Beşinci Anlaşma” yı, geçen yıl, sık gittiğim bir kafede, okunması için bırakıldığı masanın üzerinde, okunmaktan eskimiş bir haldeyken keşfettim. Elimden bırakamadım ve bu kitap ruhumu iyileştiren nadir eserlerden biri oldu. Hemen gidip satın aldım, hala canım sıkıldıkça açar okurum. İnsanların ön yargılar nedeniyle nasıl da boş yere mutsuz olduklarını anlatıyor. Bizi çok iyi tanıdığını sandığımız en yakın, ailemiz, sevgilimiz, dostlarımızın bile gözünde nasıl da bambaşka biri olduğumuzu hatırlatıyor.
“Siz, annenizin, babanızın, kardeşlerinizin, size anlattığı ve sizin de kabul ettiğiniz o kişi değilsiniz.” diyor mesela. Bu cümle beni çok etkilemişti. “Sen bisiklet süremezsin, sen araba kullanmamalısın, ingilizceyi öğrenmen zor, sen yapamazsın, sana göre değil ...” gibi birçok yargıya gözü kapalı inanan, kendi potansiyelini bilmeyen kaç kişi vardır kim bilir.
Don Miguel Ruiz’in aklımdan çıkarmadığım bir diğer sözü de: “Doğduğunuz zamanki kadar saf ve sahici kalın, özgürlüğünüzü böylece keşfedebilirsiniz” . Öyle ya, hayatın içinde, yaşadığımız toplumun kurallarından bağımsız, üzerimize yapışan etiketlerden arınarak durabilirsek, gerçek kimliğimize ve gücümüze kavuşup mutlu olabiliriz.
Bahsettiğim kadar olumlu izler bırakan bu kitabın, tanıtım bülteninden yine oldukça etkileyici bir cümleyi paylaşmak istiyorum sizinle.
“Don Miguel, Beşinci Anlaşma'da "kuşku duyarak dinlemeyi" öğretiyor. Çünkü konuşan, gerçeği, kendi inanç ve anlaşmalarının süzgecinden geçirerek algıladığı şekliyle sunar. Her birimizin hikâyesi, ön yargılarımızla, varsayımlarımızla bulanıklaşmış olabilir. O nedenle, işittiklerimizi "hakikat" olarak kabullenmemeli, kuşkucu olmalıyız.”
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder