16 Ağustos 2017 Çarşamba

​Eser hırsızlığı

10-05-2017

İnternet ortamında okuduğunuz her satırın, yazana ait olduğunu düşünmeyin. İçinize o an paylaşmak isteği doğarsa, ne olur önce bir araştırın. 
Daha önce de bahsetmiştim, ‘edebiyat dergisi’ sıfatıyla ortalıkta gezen saman kağıtlarındaki bazı yazıların bile sahipleri başka. Bu dergilerin içerikleri internet üzerinden hazırlandığı sürece ve hatalı basılıp yayımlanmaya devam ettikçe günbegün gözden düşmeye mahkumlar. 
Bir de şiir yayınlayan bazı web sitelerinin, bu konudaki benzer aymazlığı sinirlendiriyor beni. Onlarca şiirini(!) yayınladıkları isimlerin dürüstlüğüne gözü kapalı inanıyorlar ya da biz onları masum sanıyoruz. Çünkü önemli olan tıklanma sayısı! Kim ne yazmış, nereden çalmış… Umursamıyorlar.
Başkasının kelimelerini alıp kendince yeni kelimeler ekleyerek şiir yazdığını savunan insanların o hallerini hayal ediyorum: 
“Ne yazsam acaba diye düşünen kelime hırsızı aynı zamanda his hırsızı olduğundan habersiz, Google’a sorduğu soruların mecralarında şuursuzca gezmekteydi. İşte aradığını bulmuştu, uzun ve imgelerle dolu bir şiir. Özenle kopyalayıp bembeyaz word sayfasına yapıştırdı. Pek de emek harcamıştı canım bunu yaparken, ara, bul ve yapıştır. Öyle kolay iş mi? En zor kısmı asıl bundan sonra başlamaktaydı. Güzelim şiirin aralarına kendi sığ kelimelerini eklemeliydi. En az on saniye düşünmüştü yeni kelimeler için. Bilakis uzun uzun ve derin düşünmek hiç de ona göre bir şey değildi. Ne var yani on dakikayı bile geçmedi ve hazırdı kendince eser dediği… Hemen, bir parçası olduğuna sevindiği web sitesine gönderdi yazısını! Onlar da altına not düştüler: Bu şiirin telif hakkı şairine aittir.” 
Hayalimde gereksizce ve fütursuzca canlanan eser hırsızına öfkelenmem neleri değiştiriyor? Hiçbir şeyi! Nasıl bir düşünce yapısı, başkasının kelimelerini kendine aitmiş gibi sunmak ister? On dakikada yama yaptığı kelimelerle, yeniden yazıp yayınladığı eserin, kaç yılın hislerinden süzülüp geldiğini tahayyül edebiliyor mu acaba? O kadar basit mi? Eserin esas sahibi kim bilir kaç gecenin gözyaşlarını, sevinçlerini, düşlerini sığdırdı o dizelere. 
Biraz incelik ve sözde değil, gerçek ahlak hepimizin ihtiyacı ama…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder