15-04-2017
Çocukken büyüklerin dünyasında neler olup bittiğini merak etmek kaçınılmazdı. Bir an önce büyümeyi isterken yetişkin olduğumuzda zamanı geri sarmak isteyeceğimizden habersizdik. Benim o yıllarda en büyük zevkim tabii ki babamın kitapları arasında kaybolmaktı. Ders çalışırken mola verdiğimde hemen sayfalarını açtığım bir kitap vardı: ‘Rekorlar Kitabı’ ‘Milliyet Guinness Rekorlar Kitabı’ Baskı yılı 1985…
Arka sayfadan içindekiler kısmını inceleyip merak ettiğim konuyu seçerdim. En uzun boylu insanlar, en büyük kaya parçası, merdivene tırmanma, en büyük havai fişek…
1951 yılında, İrlanda’da bir grup avcının ellerinden kaçırdıkları sarı yağmur kuşu üzerine tartışmaya başlamalarıyla ‘Guinness Rekorlar Kitabı’nın temelleri atılmış. Avrupa’nın en hızlı uçan av kuşu hangisi diye tartışmışlar. Bu konu üzerine kaynak bir kitap bulamamışlar. Ve fark etmişler ki; İrlanda’nın binlerce birahanesinde, yüzlerce konuda iddiaya giren insanlardan herhangi birinin haklılığına kaynaklık edecek hiçbir kitap yok. Bu durum üzerine Guinness Bira Fabrikası’nın Genel Müdürü Sir Hugh Beaver 1954 yılında, Londra’nın en büyük araştırma kurumunun sahipleri Norris ve Ross McWhirter kardeşlerden yardım istemiş. Yapılan araştırmalar ve çalışmalar sonucunda 198 sayfalık ilk ‘Guinness Rekorlar Kitabı’ baskıya hazırlanmış. Sonra da bildiğiniz gibi her yıl basılmaya devam eden bu kitaba girmek için gerçekleştirilen onlarca performans öğrendik. Kimi rekorlar doğuştan ya da doğadan var olanlar, kimi rekorlar da yetenekler üzerinden seçilip bu kitaba girmeye hak kazanıyor.
Belki de tarihe not düşülen ve iz bırakan olmanın bir yoludur bu kitaba girmek. Bana göre, gerçekten emek harcanarak elde edilmiş bir başarıyla rekor kırmak daha anlamlı, amaç rekor kırmak olmasa bile…
Arka sayfadan içindekiler kısmını inceleyip merak ettiğim konuyu seçerdim. En uzun boylu insanlar, en büyük kaya parçası, merdivene tırmanma, en büyük havai fişek…
1951 yılında, İrlanda’da bir grup avcının ellerinden kaçırdıkları sarı yağmur kuşu üzerine tartışmaya başlamalarıyla ‘Guinness Rekorlar Kitabı’nın temelleri atılmış. Avrupa’nın en hızlı uçan av kuşu hangisi diye tartışmışlar. Bu konu üzerine kaynak bir kitap bulamamışlar. Ve fark etmişler ki; İrlanda’nın binlerce birahanesinde, yüzlerce konuda iddiaya giren insanlardan herhangi birinin haklılığına kaynaklık edecek hiçbir kitap yok. Bu durum üzerine Guinness Bira Fabrikası’nın Genel Müdürü Sir Hugh Beaver 1954 yılında, Londra’nın en büyük araştırma kurumunun sahipleri Norris ve Ross McWhirter kardeşlerden yardım istemiş. Yapılan araştırmalar ve çalışmalar sonucunda 198 sayfalık ilk ‘Guinness Rekorlar Kitabı’ baskıya hazırlanmış. Sonra da bildiğiniz gibi her yıl basılmaya devam eden bu kitaba girmek için gerçekleştirilen onlarca performans öğrendik. Kimi rekorlar doğuştan ya da doğadan var olanlar, kimi rekorlar da yetenekler üzerinden seçilip bu kitaba girmeye hak kazanıyor.
Belki de tarihe not düşülen ve iz bırakan olmanın bir yoludur bu kitaba girmek. Bana göre, gerçekten emek harcanarak elde edilmiş bir başarıyla rekor kırmak daha anlamlı, amaç rekor kırmak olmasa bile…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder