12-03-2017
Arzu TAŞKIN
Antalya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda Engin Alkan yönetmenliğinde sahnelenen ‘Tarla Kuşuydu Juliet’ size mis gibi yemek kokuları eşliğinde bol kahkahalı bir seyirlik vadediyor. 6-7-8 Nisan tarihlerinde, siz de bu eğlenceli oyunu Antalya Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları sahnesinde izleyebilirsiniz.
Tarla Kuşuydu Juliet
1924 yılında doğan ve filmlere konu olabilecek bir yaşam hikayesine sahip İsrailli mizah yazarı Ephraim Kishon’un eseridir sahnelenen. Oyunun yönetmeni Engin Alkan tarafından 2010 yılında 4 sezon kapalı gişe olarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları’nda oynanan ‘Tarla Kuşuydu Juliet’in Romeo’su o yıllarda Engin Alkan’dır.
Günümüzde ise; izlerken hepimize tanıdık gelen popüler öğelerle süslenen oyunun Antalya’da aldığı coşkulu alkışa tanık olmak gurur verici. Geçtiğimiz cumartesi 14:00 matinesinde, oyunun oynanacağı salona girdiğim an, öğrencilerin heyecanı ve iştah açan yemek kokuları eşliğinde, Romeo ve Juliet’in mutfağındaydık.
Günümüzde ise; izlerken hepimize tanıdık gelen popüler öğelerle süslenen oyunun Antalya’da aldığı coşkulu alkışa tanık olmak gurur verici. Geçtiğimiz cumartesi 14:00 matinesinde, oyunun oynanacağı salona girdiğim an, öğrencilerin heyecanı ve iştah açan yemek kokuları eşliğinde, Romeo ve Juliet’in mutfağındaydık.
Zaman yolculuğunda bizi konuk eden iki efsanevi aşık meğer ölmemiş ve evlenip hatta bir de kız çocuğu sahibi olmuşlar. Juliet ev işlerinden yorgun, Romeo göbekli, kızları ise asi ve hırçın…
‘Aşk’ ın mutlu sonu mutlaka evlenmek midir? Evlilik hangi durumlarda ‘Aşk’ ı öldürür? İşte bu sorular zihninizi meşgul ederken o da ne! Heyhat! Romeo ve Juliet’in kavgalarını duydukça, mezarında bir sağa bir sola dönen Shakespeare duruma müdahale ediyor ve bu davetsiz misafir, eski aşıkların öfkeli günlerinin yeni ahengi olmayı başarıyor.
‘Aşk’ ın mutlu sonu mutlaka evlenmek midir? Evlilik hangi durumlarda ‘Aşk’ ı öldürür? İşte bu sorular zihninizi meşgul ederken o da ne! Heyhat! Romeo ve Juliet’in kavgalarını duydukça, mezarında bir sağa bir sola dönen Shakespeare duruma müdahale ediyor ve bu davetsiz misafir, eski aşıkların öfkeli günlerinin yeni ahengi olmayı başarıyor.
Oyuncuların sahnedeki başarısını, dinmeyen kahkahalar, alkışlar ve oyundan önce çoktan tükenen biletler kanıtlıyor. Bu başarıya, her oyuncu için haklı birer övgü olarak benim ekleyebileceklerimin ötesinde tavsiyem, oyunu izlemeli ve Shakespeare’in izleyicilerle diyalog kurduğu sevimli anları kesinlikle yaşamalısınız. Shakespeare rolünde Osman Kot, hikayesinin düştüğü hale üzülen yazarı canlandırırken onunla empati kurmamızı sağlıyor, hüznü ve mizahi bakışı bize olduğu gibi yansıtıyor.
Karısını yanındayken bile özleyen zavallı Romeo rolünde Mustafa Doğan Ayhan’ın çilesi o kadar sahici ki; yanına gidip “Üzülme Romeo her evlilikte olur böyle” demek geliyor içimden. Güzeller güzeli Juliet’i beyaz gelinliği içinde canlandıran Hasibe Aygül Özgür, yüzyıllar da geçse, büyük bir aşkla evlenen her kadının adeta kaderi olan yemek, bulaşık, ekonomik sorunlar gibi tüm dertleri öyle doğal yaşıyor ve hissettiriyor ki; her birimiz ona hak veriyoruz. Ayrıca sesi de kendisi gibi çok güzel. Romeo ve Juliet’in güzel kızları Lukretia rolünde izlediğimiz Onur Kırım’ın tüm repliklerinde gülümsememek elde değil. Öğrenciler ona bayılıyor.
Orkestranın sessiz sakin müzisyeni Abdullah Türkay Uzun ve tüm oyuncuların birlikte çalıp söyledikleri neşeli şarkılar sizde güzel izler bırakacak. Bu arada oyun sırasında canınız çok fena makarna ve şarap çekebilir, benden söylemesi.
Karısını yanındayken bile özleyen zavallı Romeo rolünde Mustafa Doğan Ayhan’ın çilesi o kadar sahici ki; yanına gidip “Üzülme Romeo her evlilikte olur böyle” demek geliyor içimden. Güzeller güzeli Juliet’i beyaz gelinliği içinde canlandıran Hasibe Aygül Özgür, yüzyıllar da geçse, büyük bir aşkla evlenen her kadının adeta kaderi olan yemek, bulaşık, ekonomik sorunlar gibi tüm dertleri öyle doğal yaşıyor ve hissettiriyor ki; her birimiz ona hak veriyoruz. Ayrıca sesi de kendisi gibi çok güzel. Romeo ve Juliet’in güzel kızları Lukretia rolünde izlediğimiz Onur Kırım’ın tüm repliklerinde gülümsememek elde değil. Öğrenciler ona bayılıyor.
Orkestranın sessiz sakin müzisyeni Abdullah Türkay Uzun ve tüm oyuncuların birlikte çalıp söyledikleri neşeli şarkılar sizde güzel izler bırakacak. Bu arada oyun sırasında canınız çok fena makarna ve şarap çekebilir, benden söylemesi.
Evliliğin ya da zamanın yok edemediği ‘Aşk’ların sırrı, her an yeniden, küllerinden doğmak için ufak bir sebep bulmasıymış esas olan. Ve o gün ‘öten tarla kuşu muydu, bülbül müydü?’ sorusunun cevabı bu efsanevi aşktan daha önemli değilmiş, bir kez daha ikna olacaksınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder