15 Ağustos 2017 Salı

​Bir parça daha çikolata…

10-03-2017

M.Ö 1200 yıllarında, Meksika Körfezi’nin kıyılarında yaşayan güzel insanlar ki; neden özellikle ‘güzel’ olduklarını düşünüyorum, çünkü kakao ağacını keşfetmişler. Kakao çekirdeğinden çikolataya uzanan lezzet serüveni, Olmek uygarlığına mensup bu şeker insanların sayesinde başlamış. Gerçi inanışlarına göre insan kurban eden ve koca kafalarıyla meşhur garip bir halkmış. Henüz tüm gizemleri çözülmeyen Olmekler’den sonra M.S. 600 yılında, Mayalar kakao çekirdeklerini kullanmaya başlamış. Bu çekirdeklerden ürettikleri içecek o kadar özelmiş ki; kraliyet ailesine ve üst düzey rütbeye sahip kişiler içebiliyormuş. Aztekler biberli, baharatlı içerken, İspanyollar şekerli içermiş. Çikolatalar yıllar sonra içecek olarak hazırlanması için katı halde satılırken, tadabileceğimiz en kışkırtıcı lezzet olmuş.
***
Ömrümün ilk üç yılında, daha minicikken çikolatayla tanıştığım için güçlü bir bağımız var. Onu arada sırada yemek yerine, öğün olarak bile tüketebilirim. Lezzetine şiirler yazıp hissettirdiği ne varsa, aklıma gelen, baştan çıkaran tüm çekim gücüne sayfalarca övgüler yazabilirim ama o? Zalim bir sevgili gibidir çikolata! Gece canım çekerse, tadı, kokusu ilham verir ve günbegün, yavaş yavaş tombikleştirir. 
***
Çikolatayı anlatan filmleri özellikle severim. Bugün 52 yaşına giren güzel ve yetenekli Fransız oyuncu Juliette Binoche ve ne kadar anlatsam da yetmeyecek olan Johnny Depp’in başrolde olduğu ‘Chocolat’ filmini izleyenler bilir, iştah açan ve olabildiğince romantik bir filmdir. Filmi izlemeden önce kitabını okumuştum. Joanne Harris’in yazdığı ‘Çikolata’ isimli romanı okurken hayal dünyamda canlanan tüm sahneler filmde izlediklerimle aynıydı. Filmin yönetmeni Lasse Hallström’ün başarısı, filmin atmosferinde ve her bir sahnede hissediliyor. 2001 yılında 5 dalda Oscar’a aday olan Chocolat’ın müzikleri de hikayesi kadar güzel, tavsiye ederim.
Filmde çikolata, her bir karakterin içindeki tutkuyu ortaya çıkaran sihirli bir dokunuş gibidir. Juliette Binoche’un canlandırdığı Vianne öyle değişik sıcak çikolatalar yapar ki; kitapta okurken ve filmi izlerken kokusunu duyup tadını alabilirsiniz. Sıcak çikolatanın içine acı biber eklediğini hatırlıyorum, denemek hep aklımdadır ama hala bilmiyorum, nasıldır acaba acı, sıcak çikolata içmek? Ayrıca, Vianne tanıştığı insanların hangi çeşit çikolatayı seveceğini bilir, bu konuda adeta uzmandır. Onun çikolatalarından tadan insanların hayatı güzelleşir, ruhları iyileşir.
Her mahalleye lazım değil mi böyle pastaneler? Renk renk, çeşit çeşit tatlılar, pastalar, çikolatalar... 
***
Johnny Depp’in ‘Charlie and the Chocolate Factory’ de canlandırdığı meşhur Willy Wonka karakterine de bayılmıştım. Filmi izlerken kaç paket çikolata yediğimi hatırlamıyorum. Beyaz Milka favorimdi ve bir de Kinder’in tüm çeşitleri…
Yazarken bile, şu an canım çekti. Markete gidiyorum ben, masum bir parça bitter için.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder